BAZILARINA GÖRE CEVAP HAYIR. Bir doktor günümüzde Kutsal Kitabın rehberliğine başvurmayı, kimya dersinde 1920’lerden kalma bir ders kitabı kullanmaya benzetti. Bazıları da bunu, son model bir bilgisayarı kullanmak için çok eski bir bilgisayarın kılavuzuna başvurmaya benzetiyor. Başka sözlerle bazı insanlar Kutsal Kitabın tamamen geçerliliğini yitirdiğini düşünüyor.

Yaşadığımız bu teknoloji çağında neden Kutsal Kitap gibi yüzyıllar önce yazılmış bir kaynağa başvuralım? Sonuçta sayısız blog ve web sitesinde en güncel tavsiyeleri ve bilgileri bulabiliyoruz. İnsanları bilgilendirmek için televizyon programlarına çok sayıda uzman psikolog, yaşam koçu ve yazar çıkıyor. Ayrıca milyarlarca dolarlık bir sektörü ayakta tutan kişisel gelişim kitaplarına her gün yenileri ekleniyor.

Bu kadar çok güncel bilgi kaynağı varken neden yaklaşık 2.000 yıl önce tamamlanmış bir kitaba başvuralım? Kutsal Kitabı eski bir kimya kitabına ya da bilgisayar kullanma kılavuzuna benzetenler haklı olabilir mi? Aslında onlar yanlış bir mantık yürütüyor. Bilim ve teknoloji hızla değişse de insanın doğası hiç değişmedi. İnsanlar hâlâ hayatın amacını bulmak, bir ölçüde mutlu ve güvende olmak, iyi bir aile hayatına ve gerçek dostlara sahip olmak istiyor.

Kutsal Kitap çok eski bir kitap olsa da insanların bu ihtiyaçlarını ve daha fazlasını karşılayabilir. Ayrıca Kutsal Kitaptaki bir ayete göre “Kutsal Yazıların tümü Tanrı ilhamıdır.” Hayatın her alanında rehberlik sunar ve her tür sorunla mücadele edebilmek için yardım sağlar (2. Timoteos 3:16, 17). Dahası her devirde geçerli olan, asla güncelliğini yitirmeyen tavsiyeler içerir. Kutsal Kitap “Tanrı’nın sözü canlıdır” der (İbraniler 4:12).

Kutsal Kitabın bu iddiaları doğru olabilir mi? Kutsal Kitap güncelliğini yitirdi mi yoksa hâlâ başvurabileceğimiz en yararlı ve en güncel kitap mı? Gözcü Kulesi dergisinin bu sayısının amacı bu sorulara cevap bulmanıza yardım etmektir.