SİZCE Michael ve Maria’nın ilişkisine ne olmuştu? Michael’ın temel sorununun pornografik görüntülere bakmak olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat Michael’ın da fark ettiği gibi bu kötü alışkanlık çok daha derin bir sorunun, evlilik düzenlemesine gereken bağlılığı göstermediğinin belirtisiydi. * Michael ve Maria evlendiklerinde, sevgi dolu bir birliktelik yaşamayı ve hoş anlarla dolu bir hayatı paylaşmayı bekliyorlardı. Fakat birçok evli çift gibi onların bağlılığı da zamanla zayıfladı ve gitgide birbirlerinden uzaklaştılar.

Eşinizle aranızdaki bağın yıllar geçtikçe zayıfladığını mı hissediyorsunuz? Bu bağı tekrar güçlendirmek istiyor musunuz? Eğer öyleyse şu üç soruya cevap bulmanız gerekiyor: Evlilik düzenlemesine bağlı kalmak ne anlama gelir? Bu tür bir bağı neler zayıflatabilir? Ve eşinize bağlılığınızı güçlendirmek için ne yapabilirsiniz?

Evlilikte eşlerin birbirine bağlılığını nasıl tanımlarsınız? Birçok kişi bunun görev duygusundan kaynaklandığını söyleyecektir.  Örneğin bir çift, evlilik bağını çocuklarından dolayı veya kendilerini evliliğin Kurucusu olan Tanrı’ya karşı sorumlu hissettikleri için sürdürebilir (Başlangıç 2:22-24). Bu güdüyle hareket etmeleri övgüye değerdir ve bu bir evliliğin zor zamanlarda ayakta kalmasına yardım edecektir. Fakat mutlu olmak için eşlerin bir görev duygusundan daha fazlasını hissetmeleri gerekir.

Yehova Tanrı evliliği, çiftlere büyük sevinç ve doyum vermesi için tasarladı. O, bir adamın ‘karısıyla mutlu olmasını’ amaçladı. Kadının da kocasını sevmesini ve kocasının onu kendi bedeni gibi sevdiğini hissetmesini istedi (Özdeyişler 5:18; Efesoslular 5:28). Bu derece yakın bir bağ oluşturmak için bir çiftin birbirine güvenmeyi öğrenmesi gerekir. Ömür boyu sürecek bir arkadaşlık geliştirmeleri de aynı derecede önemlidir. Bir kadın ve erkek birbirinin güvenini kazanır ve birbirlerinin en yakın arkadaşı olmak için uğraşırlarsa evlilik bağı güçlenecektir. Böylece kuracakları bağ o kadar yakın olacaktır ki, Kutsal Kitap bundan “ikisi tek beden olacaklar” diye söz eder (Matta 19:5).

O halde bu bağlılık, sağlam bir binanın tuğlalarını birbirine yapıştıran harca benzetilebilir. Harç kum, çimento ve su gibi birkaç şeyin birleşiminden oluşur. Benzer şekilde bir ilişkide bağlılık da sorumluluk, güven ve arkadaşlık gibi etkenlerin birleşiminden oluşur. Peki bu bağı hangi şeyler zayıflatabilir?

Bağlılık çaba göstermeyi ve özverili olmayı gerektirir. Bu, eşinizi memnun etmek için kendi tercihlerinizden vazgeçmeyi de içerir. Fakat ‘Bunun bana ne faydası olacak?’ diye düşünmeden, başkasının isteğini ön plana koymak bugün pek sık görülen bir davranış değildir. Hatta bazılarına göre akılsızlıktır. Ancak kendinize şöyle sorun: ‘Mutlu bir evliliği olan kaç bencil insan tanıyorum?’ Eğer varsa da büyük ihtimalle çok azdır. Neden? Bencil bir insanın özveride bulunması gerektiğinde, özellikle de yapacağı küçük fedakârlık kendine o anda bir yarar sağlamayacaksa evlilik düzenlemesine bağlılık göstermesi pek olası değildir. Bir çift birbirlerine ilk âşık olduklarında çok yoğun romantik duygular hissetmiş olsalar da aralarında bağlılık olmazsa zamanla birbirlerinden uzaklaşırlar.

Kutsal Kitap evliliğin zor bir şey olduğunu gerçekçi bir şekilde kabul eder. Şöyle der: ‘Evli erkek eşini nasıl memnun edebileceğini düşünerek bu dünyaya ait şeyler için kaygı çeker’ ve “evli kadın, kocasını nasıl memnun edebileceğini düşünerek bu dünyaya ait şeyler için kaygı çeker” (1. Korintoslular 7:33, 34). Fakat ne yazık ki normalde bencil olmayan bir eş bile her zaman eşinin kaygılarını fark etmeyebilir veya yaptığı özverileri takdir etmeyebilir. Bir çift birbirini takdir ettiğini göstermiyorsa, her evlilikte ‘yaşanacak bir takım sıkıntılardan’ daha fazlasını yaşamaları kaçınılmazdır (1. Korintoslular 7:28).

Evliliğinizin zor dönemlerde ayakta kalmasını, iyi günlerde de başarılı şekilde sürmesini istiyorsanız evliliğe kalıcı bir birliktelik gözüyle bakmalısınız. Peki böyle bir tutumu nasıl geliştirebilirsiniz ve eşinizin size olan bağlılığını sürdürmesi için neler yapabilirsiniz?

Bunun anahtarı Tanrı’nın Sözü olan Kutsal Kitabın öğütlerini alçakgönüllülükle uygulamaktır. Bunu yapmak hem ‘kendi yararınıza’ hem de eşinizin yararına olacak (İşaya 48:17). Sadece iki pratik adımı ele alalım.

1. Evliliğinize Öncelik Verin.

Elçi Pavlus “nelerin daha önemli olduğunu” saptayın  dedi (Filipililer 1:10). Bir koca ve kadının birbirlerine nasıl davrandığı Tanrı’nın gözünde çok önemlidir. Karısına değer veren bir adama Tanrı da değer verir. Kocasına saygı gösteren bir kadın da “Tanrı’nın gözünde çok değerli”dir (1. Petrus 3:1-4, 7).

Evliliğiniz sizin için ne kadar önemli? Bir şey bizim için ne kadar önemliyse ona o kadar çok vakit ayırırız. O halde kendinize şöyle sorun: ‘Geçtiğimiz ay eşimle baş başa vakit geçirmek üzere ne kadar zaman ayırdım? Eşimin hâlâ iyi arkadaş olduğumuzu hissetmesini sağlamak için özellikle neler yaptım?’ Evliliğinize pek zaman ayırmamışsanız, eşiniz birlikteliğinizi önemsediğinize inanmakta zorlanabilir.

Eşiniz evliliğinizi önemsediğinizi düşünüyor mu? Bunu nasıl öğrenebilirsiniz?

2. Sadakatsizliğin her türünden sakının.

İsa Mesih şöyle demişti: “Bir kadına ısrarla bakarak şehvete kapılan her adam yüreğinde zaten onunla zina yapmıştır” (Matta 5:28). Biri evlilik dışı cinsel ilişkiye girdiğinde evlilik kurumuna yıkıcı bir darbe vurmuş olur. Kutsal Kitaba göre bu, boşanmak üzere geçerli bir nedendir (Matta 5:32). Aslında İsa’nın yukarıda alıntılanan sözleri bir kişinin zina eyleminde bulunmadan çok önce yüreğinde yanlış arzular barındırabileceğini gösterir. Bu yanlış arzuyu beslemeye devam etmek ihanetin bir şeklidir.

Eşinize bağlılığınızı sürdürmek için, pornografik görüntülere bakmamak üzere kendi kendinize ciddi bir söz verin. Başkaları ne derse desin pornografi evliliği zehirler. Bir kadının, kocasının bu alışkanlığıyla ilgili neler hissettiğine bakalım: “Kocam, pornografik şeyler izlemenin aşk hayatımıza heyecan katacağını söylüyor. Fakat bunlar hem değersiz hem de kocam için yetersiz olduğumu hissetmeme neden oluyor. O bunları  seyrettiğinde ağlayarak uyuyorum.” Sizce bu adam evlilik bağını güçlendiriyor mu yoksa ona zarar mı veriyor? Karısının evlilik düzenlemesine bağlı kalmasını kolaylaştırdığını söyleyebilir misiniz? Ona en yakın arkadaşıymış gibi davranıyor mu?

Sadık biri olan Eyüp ‘gözleriyle bir ahit’ yaptığını söyleyerek evliliğine ve Tanrı’ya bağlılığını ifade etti. O ‘bir kıza göz dikip bakmamaya’ kararlıydı (Eyüp 31:1). Eyüp’ü nasıl örnek alabilirsiniz?

Pornografiden kaçınmanın yanı sıra, karşı cinsten biriyle uygun olmayan bir yakınlık geliştirmemek için de yüreğinizi korumanız gerekir. Birçok kişinin karşı cinsten biriyle flört etmenin evliliğe zarar vermediğini düşündüğü doğrudur. Fakat Tanrı’nın Sözü bizi uyarıyor: “Yürek en büyük haindir, ondan her şey beklenir. Onu kim anlayabilir?” (Yeremya 17:9). Yüreğiniz sizi aldatıyor mu? Kendinize şöyle sorun: ‘En çok kiminle ilgileniyorum? Eşimle mi yoksa karşı cinsten başka biriyle mi? Güzel bir haberi ilk önce kiminle paylaşıyorum; eşimle mi yoksa başka biriyle mi? Eşim benden, karşı cinsten bir arkadaşımla görüşmelerimi sınırlamamı isteseydi nasıl tepki gösterirdim? Ona gücenir miydim yoksa istediği değişikliği seve seve yapar mıydım?’

Makalenin başında sözü edilen Michael ve Maria sorunlarının üstesinden gelmek üzere yardım istemeye karar verdiler. Tabii ki yardım istemek sadece ilk adımdır. Michael ve Maria sorunlarıyla yüzleşmeye ve yardım almaya istekli olmakla, evlilik düzenlemesine bağlı ve evliliklerini başarılı kılmak için çabalamaya istekli olduklarını göstermiş oldular.

Evliliğiniz güçlü de olsa, bazı sorunlarınız da olsa evliliğinizi başarılı kılmak istediğinizi eşinizin bilmeye ihtiyacı var. Eşinizin buna ikna olmasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapın. Bunu yapmaya istekli misiniz?